| Konu: Türkiye’de Müzeciliğin Gelişimi - Türkiye’de Müzeciliğin Gelişimi Hakkında Paz Eyl. 26, 2010 2:36 pm | |
| Türkiye’de Müzeciliğin Gelişimi Hale ÖZKASIM, Semra ÖGEL İTÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Taşkışla, 34437, Taksim, İstanbul Özet Batı’da, koleksiyonların, 18. yüzyılda topluma açılması; bir sistem çerçevesinde kurumsallaşmayı da gerektirmiş, bugün ziyaretçi ve iletişim temelli bir yaklaşımla toplumla bütünleşmeyi hedefleyen müzeler, 19 ve 20.yüzyıl boyunca hızla değişen bir gelişim süreci içerisinde olmuşlardır. Ülkemizde ise müzeler; öncelikle zengin tarihî ve kültürel mirasımızı korumayı hedefleyen, 19. yüzyılın Batılılaşma çabalarının göstergesi olan “çağdaş bir kurum” olarak ortaya çıkmışlardır. Müzenin kurumsallaşma sürecine ilişkin bu tespit, aynı zamanda Türkiye’de müzecilik uygulamalarının biçimlenmesini de etkileyen iki önemli kavramı, “koruma” ve “Batılılaşmanın göstergesi çağdaş bir kurum olma” kavramlarını da vurgulamaktadır. Sunulan bu çalışmanın amacı; Türkiye’de müzeciliğin gelişimini aktarırken, Batılılaşma sürecinin müzecilik uygulamaları ve bunları biçimlendirmedeki etkisini de vurgulamaktır. Müze ve müzecilikle tarihi ilişkileri yakın bir geçmişe dayanan ülkemizde, müzeler, öncelikle zengin tarihî ve kültürel mirasımızı “korumayı” hedefleyen, 19. yüzyılın Batılılaşma çabalarının göstergesi olan “çağdaş bir kurum” olarak ortaya çıkmıştır. Müzenin kurumsallaşma sürecine ilişkin bu tespit, aynı zamanda, Türkiye’de müzecilik uygulamalarının biçimlenmesini de doğrudan etkileyen iki önemli kavramı vurgulamaktadır. Bunlardan biri tarihî ve kültürel mirasın “korunması”, diğeri de “Batılılaşmanın göstergesi çağdaş bir kurum” olma kavramıdır. İlki, kurumsallaşma sürecinin dinamiklerinden biri olarak müzeciliğe ivme kazandırırken, diğeri başlangıçta Batı’daki değişimleri görüp tanımaya olanak sağlaması açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilirse de, müzecilik için süreç içerisinde ivmeyi düşüren bir etken olmuştur. Bunun nedeni,19. yüzyıl Avrupa kurumsal formlarının yalnızca Batılılaşmanın bir “göstergesi” olarak algılanıp, kurumların, kültürel ve sosyal yaşamın gerektirdiği ihtiyaçlardan kaynaklandığı gerçeğinin benimsenmemiş olmasıdır. Batılılaşma sürecinin müzecilik uygulamaları ve bunları biçimlendirmedeki etkisini, YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sanat Yönetimi Programı öğretim görevlisi Zehra E. Oruçoğlu şöyle özetlemektedir, “Gelişmekte olan ve Avrupa’nın doğusunda yer alan ülkelerin Batı uygarlığına yakınlaşma çabaları içinde müze, Batıdan kopyalanmak suretiyle hayata geçirilmeye çalışılmış, diplomasi ve turizm açısından bir değer olan müze bu toplumlarda halkla bütünleşememiştir. Kurulduğu dönemde çağdaşı olan 19. yüzyıl Batı müzelerinin kopyalanmasıyla başlamış olan müzeciliğimiz bir daha ele alınmamış ve bu eski düzen günümüze dek sürmüştür” (Oruçoğlu, 2002). Oruçoğlu, bunun yüzeysel kopyalama olarak nitelendirdiği, gelişmekte olan ülkelerde görülen ortak bir tavırdan kaynaklandığını ifade ederken, “Batıda var diye onlarda da olması gerektiğini düşündükleri müzeleri birbiri ardına kursalar da, Batı tarafından kabul edileceklerini düşünerek kurdukları bu müzeler, örnek aldıkları kültürden farklı olarak, toplumu oluşturan bireylerin hiçbirini kendi “müşteri” föyü içinde görmez. Her şeyden evvel bu tavır, yani yüzeysel kopyalama, müzenin içini kavramsal ve işlevsel açıdan tamamen boşaltmak anlamına gelir” (Oruçoğlu, 2002) sözleriyle, çağdaş müzecilikte tartışmasız kabul gören “müzenin toplumsal rolü”nün, Türkiye müzelerinde henüz tam anlamıyla uygulama alanı bulamamış olmasının temel nedenini de vurgulamaktadır. Bu açıdan ele alındığında, Batı’da 1930-40’lı yıllarda başlayan ve 1960’larda giderek yaygınlaşan çağdaş müzecilik anlayışı doğrultusundaki tartışmalar, ülkemizde de batıdakine paralel bir dönemde başlamış olmasına rağmen, müzeler, kaynak: GeldiK [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]kaynak: GeldiK [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] • koleksiyon anlamında çeşitlilik, • yeni sergileme ve anlatım yöntemleri, • toplumsal paylaşım gibi, çağdaş müzecilik anlayışının gereği olan amaçlarını uygulamaya geçirmede batıyla paralellik / eşzamanlılık gösterememişlerdir. Türk müzeciliğinin koruma temelli gelişim sürecinin bir yansıması olarak değerlendirilebilecek bu durum, Türkiye'de müzecilik alanındaki uygulamaları da biçimlendirdiğinden, söz konusu gelişim süreci özellikle koruma/toplama/yasal yapı (ilk müzecilik hareketleri), koleksiyonların çeşitlenmesi ve müze mekanlarının gelişimi doğrultusunda genel hatlarıyla ele alınmıştır. |
|